
İnfrared lazer ile hemoroid tedavisi, minimal invaziv, hızlı ve hasta konforunu ön planda tutan bir yöntemdir. Bu yöntemde, lazer ışığı kullanılarak hemoroid damarları ısıtılır ve zamanla büzüşerek küçülmesi sağlanır.
Cerrahi kesiye veya dikişe gerek olmadığı için, hastalar
işlem sonrası daha az ağrı hisseder ve günlük aktivitelerine hızla dönebilir.
Tipik olarak, hastalar işlemden birkaç saat sonra taburcu edilir ve 1-2 gün
içinde normal hayatlarına devam edebilirler. Ancak tam iyileşme süreci, hastanın
genel sağlık durumu, hemoroidin derecesi ve işlem sonrası bakımına bağlı olarak
ortalama 1-2 hafta sürebilir.
Kristalize fenol uygulaması, kıl dönmesi (pilonidal
sinüs) tedavisinde kullanılan minimal invaziv, cerrahi gerektirmeyen ve hasta
konforunu ön planda tutan bir yöntemdir. Bu yöntemde, kıl dönmesi olan
bölge temizlenerek kristalize fenol maddesi uygulanır. Fenol, bakterileri
öldüren ve dokuyu yakarak sinüs içeriğinin temizlenmesini sağlayan güçlü bir
antiseptiktir. Bu sayede, cerrahi kesi olmadan kıl dönmesi tedavi
edilebilir ve sinüs zamanla küçülerek kapanır. İşlem, hastane yatışı
gerektirmeyen ve klinik ortamda kolaylıkla uygulanabilen bir prosedürdür.
Çocuklarda kıl dönmesi nadir görülse de, özellikle ergenlik döneminde tüylenmenin artmasıyla birlikte risk oluşabilir. Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, çocuk hastalarda cerrahi kesiye gerek kalmadan minimal invaziv bir şekilde gerçekleştirilir. İşlem sırasında sinüs bölgesi temizlenir ve lazer ışını kullanılarak iltihaplı doku kurutulur. Lazerin düşük travmatik etkisi sayesinde çocuklarda iyileşme süreci oldukça hızlıdır ve cerrahi işlemlere kıyasla ağrı daha az hissedilir.
Çocuk hastalarda lazer tedavisi sonrası enfeksiyon riski
düşüktür ve yara bakım süreci oldukça kolaydır. İşlem lokal anestezi
altında yapılabildiği için hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir.
Ailelerin, çocuğun hijyenine ve yara bakımına özen göstermesi, uzun süre
oturmaktan kaçınmasını sağlaması ve kılların tekrar batmasını önlemek için
düzenli epilasyon önlemleri alması önerilir.
Kadınlarda kıl dönmesi, genellikle uzun saç tellerinin cilt
altına girmesiyle veya kılların deri altında birikmesiyle oluşur. Lazerle
kıl dönmesi ameliyatı, kadın hastalar için konforlu ve estetik açıdan avantajlı
bir tedavi seçeneğidir. İşlem sırasında kıl dönmesi olan bölge
temizlenir, sinüs içerisindeki iltihap boşaltılır ve lazer ışınları ile
bölgedeki dokular yakılarak temizlenir. Dikiş gerektirmediği için ameliyat
sonrası estetik görünüm korunur ve iyileşme süreci hızlanır.
Kadın hastalar için lazer yöntemi, geleneksel cerrahilere
göre daha az iz bırakma riski taşıdığı için özellikle tercih edilir.
İşlemden sonra oturma pozisyonuna dikkat edilmesi, bölgenin kuru tutulması
ve kıl büyümesini engellemek için uygun epilasyon yöntemlerinin kullanılması
önerilir.
Erkeklerde kıl dönmesi, kadınlara göre daha sık görülür ve
genellikle yoğun vücut kılları ve uzun süre oturma alışkanlıkları nedeniyle
gelişir. Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, erkek hastalarda cerrahi kesi
olmadan hızlı ve konforlu bir tedavi sağlar. İşlem sırasında lazer
ışınları, sinüs içerisindeki iltihaplı dokuyu kurutarak bölgenin temizlenmesini
sağlar.
Ameliyat sonrasında erkek hastaların kılların yeniden
batmasını önlemek için epilasyon uygulamalarına dikkat etmesi, oturma
pozisyonunu düzenlemesi ve spor aktivitelerini kontrollü bir şekilde yapması
önerilir. Lazer tedavisi, cerrahiye göre daha az ağrılı ve kısa iyileşme
sürecine sahip olduğu için erkek hastalar için ideal bir seçenektir.
Yaşlı hastalarda daha hassas bir cilt yapısı ve yavaş
iyileşme süreci nedeniyle cerrahi müdahaleler riskli olabilir. Bu yüzden,
lazerle kıl dönmesi tedavisi yaşlı hastalar için oldukça avantajlı bir
yöntemdir. İşlem, dikişsiz ve minimal invaziv olduğu için kanama ve
enfeksiyon riski düşüktür.
Yaşlı hastaların iyileşme sürecinde, bölgenin hijyenine
dikkat edilmesi, kabızlığın önlenmesi ve uzun süre hareketsiz kalmaktan
kaçınılması önerilir. Lazer tedavisi, yaşlı bireylerin hızlı bir şekilde
günlük hayatlarına dönmesine olanak tanır ve geleneksel cerrahiye kıyasla daha
güvenlidir.
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, lokal anestezi altında,
kesiksiz ve dikişsiz bir şekilde yapılan bir işlemdir. Öncelikle kıl
dönmesi olan bölge temizlenir ve içerideki iltihaplı doku boşaltılır. Daha
sonra, lazer probu kullanılarak kıl dönmesi sinüsü içerisindeki dokular
ısıtılarak kurutulur ve enfeksiyon riski azaltılır.
Bu işlem sayesinde sinüs zamanla küçülerek tamamen
kapanır ve yeni kıl batmalarının oluşması engellenmiş olur. Ameliyat
sonrası hastalar aynı gün taburcu edilir ve günlük yaşamlarına hızla
dönebilirler.
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, genellikle 15-30 dakika
arasında tamamlanan hızlı bir işlemdir. İşlem lokal anestezi ile yapıldığı
için hastalar aynı gün taburcu edilir ve cerrahi müdahalelere kıyasla
çok daha kısa sürede iyileşme sağlanır.
Hastaların işlem sonrası ilk birkaç gün dikkatli olması,
bölgeyi temiz ve kuru tutması, ağır fiziksel aktivitelerden kaçınması önerilir.
Kıl dönmesi hastalığının derecesine bağlı olarak lazer uygulaması 1-2 seans
tekrarlanabilir.
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, geleneksel cerrahiye göre
çok daha düşük risk taşıyan bir yöntemdir. Ancak bazı hastalarda şu
komplikasyonlar gelişebilir:
Bu riskleri en aza indirmek için doktorun önerdiği bakım
talimatlarına uyulmalı ve bölgenin hijyenine dikkat edilmelidir.
Ameliyat sonrası bölgenin hijyenine dikkat edilmeli, yara
yeri kuru tutulmalı ve ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır. Ayrıca,
kıl batmasını önlemek için epilasyon veya düzenli temizlik yapılması
önerilir.
Doktorun önerdiği şekilde ağrı kesici veya antiseptik
kremler kullanılabilir. İlk hafta, uzun süre oturmaktan kaçınılmalı ve
kabızlık riskine karşı bol lifli gıda tüketilmelidir.
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı sonrası iyileşme süreci genellikle
1-2 hafta içinde tamamlanır. Hastalar işlemden birkaç gün sonra normal
hayatlarına dönebilir ancak tam iyileşme süreci kişiden kişiye
değişebilir.
İyileşme sürecinde bol su tüketmek, lifli beslenmek, uzun
süre oturmaktan kaçınmak ve düzenli hijyen sağlamak oldukça önemlidir. Eğer
ameliyat sonrası şiddetli ağrı, iltihaplanma veya iyileşmeyen yara oluşursa,
bir kolorektal cerraha danışılmalıdır.
Editör
Op. Dr. Bengi BALCI
Kolorektal Cerrahi Antalya
İleri Tanı ve Tedavi İçin